Yasal bilgilendirme

---

Bir ülkeye giriş, o ülkede yaşama hakkı, çalışma izni, eğitim vizesi, insani koruma talebi, aile birleşimi gibi tüm başvuru türleri yalnızca:

• Konsolosluklar
   
• Büyükelçilikler
   
• Göç daireleri
   
• Emniyet birimleri
   
• Yetkili devlet makamları
   

tarafından değerlendirilir ve sonuçlandırılır.

Hiçbir danışman, şirket, dernek veya birey bir ülke adına karar verme yetkisine sahip değildir.
Danışmanlar yalnızca rehberlik eder, prosedürü açıklar, evrak düzenlemeye yardımcı olur — ancak kararı veren merci devletin kendisidir.

Son yıllarda özellikle sosyal medya platformlarında:

• “Garantili vize”
   
• “Hızlı oturum kartı”
   
• “Parayla dosya hızlandırma”
   
• “İçeride adamımız var”
   
• “Ek ücrete özel onay”
   

gibi vaatlerle birçok insan kandırılmıştır.

Bu tür iddiaların hepsi:

• Gerçek dışı,
   
• Hukuken geçersiz,
   
• Suç teşkil eden,
   
• İnsanları maddi ve manevi zarara uğratan
   

yöntemlerdir.

Her ülke, vize ve oturum başvurularını bağımsız, tarafsız ve güvenlik temelli kriterlerle değerlendirir. Bir başvurunun sonucu yalnızca:

• kişisel durum,
   
• ülkeye uygunluk,
   
• güvenlik incelemesi,
   
• maddi yeterlilik,
   
• eğitim/iş belgeleri,
   
• evrak tutarlılığı,
   
• geçmiş kayıtlar
   

gibi objektif kriterlerle belirlenir.

Profesyonel bir danışmanlık hizmeti:

• Size doğru bilgi verir,
   
• Gereken evrakları açıklar,
   
• Süreci en doğru şekilde hazırlamanıza yardımcı olur,
   
• Dosyanızı düzenler,
   
• Başvuru mantığını anlatır,
   
• Haklarınızı ve yükümlülüklerinizi açıklar,
   
• Karar sürecini takip etmenize destek olur.
   

Ancak hiçbir danışman:

✘ Sonucu değiştiremez
✘ Başvuruyu hızlandıramaz
✘ “Kesin çıkar” diyemez
✘ Para karşılığı resmi bir belge sağlayamaz
✘ Yetkili makamların yerine karar veremez

Bu noktada etik danışmanlık, doğru bilginin aktarılması ve başvuru sahibinin güçlendirilmesi üzerine kuruludur.

Birçok kişi, bilinçsizlik ya da yanlış yönlendirme sonucu:

• sahte banka dökümanları,
   
• sahte davet mektupları,
   
• manipüle edilmiş kira sözleşmeleri,
   
• uydurulmuş iş belgeleri,
   
• düzmece öğrenci kayıtları
   

gibi belgelerle başvuru yapmanın kolay bir çözüm olduğunu sanmaktadır.

Oysa ki bunlar:

• Kalıcı vize yasağı,
   
• Dosyanın sistem tarafından kara listeye alınması,
   
• Gözaltı,
   
• Adli işlem,
   
• Ülkeye giriş yasağı,
   
• Daha sonraki tüm başvuruların otomatik reddi
   

gibi çok ciddi sonuçlar doğurur.

Modern konsolosluk sistemleri, dijital veri tabanları ve otomatik doğrulama mekanizmaları ile sahtecilikleri tespit etmekte son derece gelişmiştir.

Bazı gruplar, insanlara:

• kaçak yollar,
   
• ülkeye gizlice giriş,
   
• sahte oturum kartları,
   
• para karşılığı evlilik ayarlama,
   
• illegal çalışma düzenlemeleri
   

gibi tehlikeli yöntemler önermektedir.

Bu yöntemler:

• Hayati risk taşır
   
• İnsan kaçakçılığı suçuna maruz bırakır
   
• Uzun süreli cezalara yol açar
   
• Avrupa’ya giriş yasağı getirir
   
• Kişiyi suç örgütlerinin insafına bırakır
   

Ve en önemlisi: kişinin geleceğini tamamen yok eder.

Birçok kişi, Avrupa’da oturum aldıktan sonra her şeyin tamam olduğunu düşünür.
Oysa tam tersi: oturumun korunması için “hukuki sorumluluk” devam eder.

Aşağıdaki durumlar bile oturum kaybına yol açabilir:

• Basit bir kavga
   
• Polis müdahalesi gerektiren bir tartışma
   
• Küçük adli suçlar
   
• Aile içi şiddet iddiaları
   
• Komşu şikâyetleri
   
• Kamu düzenini bozan davranışlar
   
• Çalışma izni dışında çalışmak
   
• Yanlış beyanlarda bulunmak
   

Avrupa devletleri, kamu düzeni ihlallerine karşı sıfır tolerans politikası uygulayabilir.

Çünkü doğru yönlendirilmiş bir dosya:

• reddi azaltır,
   
• süreci hızlandırmaz ama doğru ilerlemesini sağlar,
   
• gereksiz kayıpların önüne geçer,
   
• kişiyi risklere karşı korur,
   
• belgeleri profesyonel bir bütünlük içinde sunar,
   
• başvuru sahibinin güçlü yanlarını görünür kılar.
   

Ogültürk Ekinci’nin yaklaşımı:

• Şeffaflık
   
• Güven
   
• Tecrübe
   
• Etik çalışma
   
• İnsan odaklı destek
   
• Açık ve anlaşılır iletişim
   

prensipleri üzerine kuruludur.

Uluslararası göç, yalnızca evrak toplamak değil, aynı zamanda:

• kişisel geleceğin planlanması,
   
• bilinçli karar verme,
   
• hukuki sorumlulukların anlaşılması,
   
• uzun vadeli uyum sürecine hazırlanma
   

gibi derin bir yolculuktur.

Bu süreçte doğru bilgi, doğru rehberlik ve doğru yaklaşım belirleyicidir.

“Her belgenin bir yolu vardır.
Her kapının bir prosedürü vardır.
Her ülkenin kendi hukuk düzeni, kendi güvenlik sistemi, kendi göç politikası vardır.
Kısayollar yoktur.
Garanti yoktur.
Parayla alınan hiçbir şey gerçek değildir.”
 

Ogültürk Ekinci olarak hedefimiz:
İnsanları bilgilendirmek, güçlendirmek, korumak ve bilinçli geleceklere rehberlik etmektir.